Futbol tarihini değiştirecek transfer açıklandı! Fransız yıldız Kylian Mbappe resmen Real Madrid'de!İspanya La Liga
BasketbolKonsol oyunundan parkeye uzanan kariyer - Sehernaz Çidal ile Özel RöportajTarafındanEurosport TürkiyeYayınlandı 25/11/2023 - 13:13 GMT+3ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde Emlak Konut Spor Kulübü'nde forma giyen 1995 doğumlu sporcu Sehernaz Çidal,ÇidalileÖzelRöemirates formaları hayatını Eurosport Türkiye ile paylaştı.Sehernaz ÇidalGörsel kaynağı: EurosportA Milli Takım ve 3x3 Milli Takım kadrolarında yer alarak ülkemizi çeşitli organizasyonlarda temsil eden Sehernaz Çidal, Emlak Konut Spor Kulübü ile Avrupa'da başarı elde etmek istediğini belirtti.28 yaşındaki basketbolcu, parke içi ve parke dışındaki hayatını Eurosport Türkiye'den Kaan Meriç'e anlattı.Sehernaz Çidal, kimdir, kendinden bahseder misin? Basketbola olan aşk fitilini ateşleyen ne oldu?Basketbol12 Dev Adam, Olimpiyat vizesi için sahnede29/06/2021 - 17:371995 yılında Adana’da doğdum. Profesyonel basketbol kariyerime 2011 yılında altyapısından yetiştiğim Botaş’ta başladım. 2016 yılında bir sezon Elazığ İl Özel İdare forması giydim ve hem kişisel hem de basketbol anlamında çok şey öğrendiğim bir dönem oldu. 2017 yılında kulübün Adana’dan Ankara’ya taşındığı dönemde Botaş’a geri döndüm ve iki sezon boyunca Botaş’ta oynadıktan sonra 2019-2020 sezonunu Mardin Büyükşehir Başakspor ile geçirdim. 2020-2023 yılları arasında üç sezon boyunca yeniden Botaş forması altında Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde ve Avrupa Kupaları’nda oynama fırsatı buldum. Şu anda ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde Emlak Konut Spor Kulübü'nde oynuyorum. Aynı zamanda geride kalan süreçte A Milli Takım ve 3x3 Milli Takım kadrolarında yer alma gururunu da yaşadım.Basketbol ile aramdaki aşkın başlamasında konsol oyunlarının payı olduğunu söyleyebilirim. Kuzenlerimden biriyle PlayStation oynarken basketbol oynamak istediğime karar verdim. Kuzenim çok iyi oynuyordu ve bana çok eğlenceli gelmişti. İçimden "Basketbol oynamalıyım" diye düşünmeye başlamıştım. Sonra bu durumu annemle paylaştım çünkü o voleybol oynamamı istiyordu ama ben basketbolu oynamayı bir kez kafaya koymuştum ve devamında işler buraya kadar geldi. Zamanında okul hayatı ile sosyal hayatındaki süreç nasıl ilerledi?Okul hayatıyla sosyal hayatı dengede tutmak oldukça zor oldu aslında. Özellikle lise hayatımda bu durum biraz daha zordu. Çünkü çalışmanın, ekstra antrenmanlar yapmanın ne kadar önemli olduğunu bilerek büyüdüğüm bir kulübün altyapısındaydım. Ama yine de küçük takımdan bu günlere kadar gelen dostlarımla çok eğlenceli vakitler geçirdik. Yapmak istediğimiz bir şey varsa bunu yapabilecek zamanlar yarattık. Evet zordu ama insan bazı şeyleri kendi zamanına göre uydurabildiğin an ortada aslında çok da büyük zorluklar kalmıyor diyelim.Parkeye çıktığında aklından ilk geçenler ne oluyor?Parkeye ilk çıktığımda ilk düşündüğüm şey iyi ısınmak oluyor. Sonrasında da tamamen müzik eşliğinde modumu yükseltmek için o gün düşünmek istediğim ne varsa onu düşünmeye odaklanıyorum. Bu bazen tutacağım oyuncunun özelliklerini aklımdan geçirmek oluyor, bazen rakip takımın takım olarak neler yaptığını geçirmek oluyor, bazen de tamamen müzik oluyor. Günden güne değişebiliyor.Botaş ile üç ayrı yolculuğun, Elazığ İl Özel İrade, Mardin Büyükşehir Başakspor ve son olarak Emlak Konut ile devam eden bir kariyerin var. Farklı takımlarda ve illerde oynamanın zorlukları, elde ettiğin tecrübeler neler?Öncelikle en zorlu kısmı ailenden ve sevdiğin insanlardan uzak kalmak. Bu gerçekten insanı çok zorlayan bir durum ve tabii ki bunun dışında bilmediğin bir şehir, bilmediğin insanlar, her şey çok yabancı bazen bu insana kendini yalnız hissettirebiliyor. Ama ben genelde her şeye iyi yönünden bakmaya çalışıyorum. Bilmediğim yerleri, bilmediğim şeyleri keşfetmek her zaman hoşuma gitmiştir. O yüzden aslında farklı takımlarda oynamak bir yandan çok keyifli bir durum. Bunu şöyle düşünüyorum Elazığ İl Özel İdare ve Mardin Büyükşehir Başakspor’da oynarken her zaman Botaş’a döneceğimi biliyordum yani oralarda daha çok misafirmişim de evime dönüyormuşum gibi hissediyordum. Ama bu yıl tamamen farklı evimi bırakıp başka bir yeri evim olarak benimsemek için çıktığım bir yolculuk diyebiliriz. Şimdilik sadece anın keyfini çıkarıyorum.Basketbolcu Sehernaz'ın bir antrenman gününü bize anlatır mısın?Bir antrenman günüm tabii ki güzel bir kahvaltıyla başlıyor diyebiliriz. Herhangi bir yemek saatinde tabii ki bir şeyler izlemekten çok hoşlanıyorum. Şu sıralar özellikle cinayet çözmekle ilgili olan diziler ve filmler dikkatimi çekiyor. Genelde antrenmandan önce kahve içmekten keyif alıyorum. Antrenman saatinden bir saat önce hazırlıklarımız başlıyor. Hem ısınma hem sağlık hem toplantı. Sonrası güzel bir antrenman. Antrenmandan çıkar çıkmaz bir ara öğün (İstanbul gibi trafiğin yüksek olduğu bir şehirde özellikle yapılması gerekiyor), duş ve ev için yola koyulma. Eve gelir gelmez güzel bir yemek ve kendimi dinlenmeye bırakıyorum.Mağlubiyette soyunma odasının havasını paylaşman mümkün mü?Genelde mağlubiyetten sonra soyunma odamızda büyük bir sessizlik oluyor. Kendi düşüncem olarak herkes kendi hatalarını düşünüyor olabilir ve tabii ki takım hatalarımızı da. Biraz dinlendikten ve düşündükten sonra genelde nerelerde neleri yanlış yaptığımızı, bunları nasıl çözebileceğimizi konuşmaya başlıyoruz. Tabii ki bu her mağlubiyetten sonra olmuyor ama genel olarak iletişim kurmanın çok önemli olduğunu bilen takım arkadaşlarına sahibim.Sezon içerisinde takımın ve bireysel olarak hedeflerin için neler söylemek istersin?Takımca hedeflediğimiz şey açıkçası ligi bitirebileceğimiz en iyi yerde bitirmek. Bunun için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Özellikle Avrupa’da bu sene gidebileceğimiz kadar ileriye gitmek istiyoruz. Bende terimin son damlasına kadar takımım için en iyi oyunumu oynamak istiyorum. Bakalım önümüzde uzun bir süreç var. Bizleri neler bekliyor hep birlikte göreceğiz.Transfer dönemi nasıl geçiyor? Bir basketbolcunun takım değiştirme süreci, istenmesi nasıl ilerliyor?Açıkçası transfer dönemi bir oyuncu için çok stresli bir dönem olabiliyor. Seni isteyen takımlarla küçük görüşmeler yapıyorsun ve kafanda takımın nasıl oluşturacağıyla, nasıl bir takım kimyası olacağıyla ilgili bir sürü düşünce birikiyor. Ben kendi adıma transfer dönemlerinde bazı kriterler belirliyorum ve önem sırasına göre menajerimle konuşup hangisinin benim için daha doğru yer olacağına karar veriyoruz. Ama her ne olursa olsun bu süreç biraz yıpratıcı olabiliyor.Basketbolda bir kuralı değiştirmek veya bir kural eklemek isteseydin bu ne olurdu?Aslında biraz komik bir düşüncem var... Potanın içinden çıkan bütün topların yarım sayı sayılması gerektiğini düşünüyorum. Aslında girmiş bir top potadan dönerek çıkıyor, çok acı. Şaka bir yana, düşünüyorum da şakamdan başka hiçbir şey gelmiyor aklıma. Bence şaka olarak kalmamalı aslında güzel bir düşünce olduğunu düşünüyorum.Kadınlar basketbolunda değişmesi gereken ögeler olduğunu düşünüyor musun?Kesinlikle düşünüyorum. Çok üzülerek söylüyorum maalesef çok az izleyicimiz var. Türkiye kadın basketbolundan bahsediyorum; büyük kulüp camiaları hariç neredeyse çok dolu salonlara oynadığımız maçlar olmuyor. Bunun için ne yapılabilir bilmiyorum ama kesinlikle değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bir çalışma yapılmalı, nasıl bir yatırım yapılmalı ki kadın basketboluna ilgi artsın... Gerçekten ilginin artması gereken bir spor dalı olduğunu düşünüyorum. Umarım değeri bilinir, o güzel günleri görürüz.Ailenin ve çevrenin spor hayatındaki tutumu nasıl oldu?Annem ve teyzelerim zaten spordan gelmiş insanlardı. Annem on yıl voleybol oynamış, iki teyzemden biri basketbol, biri hem basketbol hem voleybol oynamış. Evet, ben aslında erkek kuzenimle bir oyun oynadıktan sonra karar verdim basketbol oynamaya ama annem ve teyzelerim hep bana destek oldular. Spora yönlendirdiler. Ne zaman düşsem, üzülsem hep yanımda oldular. Onların desteği olmasaydı buralara kadar gelebileceğimi bile düşünemiyorum.Sporun psikolojik yönünü nasıl dengede tutabiliyorsun? Zira basketbol bir takım sporu ve her sporcunun yüksek bir mental güce sahip olması takımı kuvvetlendirecektir. Zor bir durum psikolojik olarak güçlü durabilmek. Bazen bazı anlar oluyor ve iki günde bir maç oynamak zorunda kalıyorsun. Mağlubiyetten ve galibiyetten bir an önce çıkmak zorundasın ki bir diğer maça hazırlanabilesin. Sporda psikolojinin herkes için çok önemli olduğunu ve bu durumun hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada kişisel olarak bir profesyonelden psikolojik destek alıyorum ve çok da yararlı olduğunu düşünüyorum. Her bireye de tavsiye ediyorum.Basketbola ilgi duyan ve bu hobisini profesyonel olarak devam ettirmeyi planlayan bunun için hayal kuran genç sporcular için ne gibi tavsiyeler verebilirsin? Onları ne gibi zorluklar bekliyor?Tavsiye edebileceğim ilk ve en önemli şey yaptıkları işten keyif almaları. Mutlu oldukları, keyif aldıkları zaman işler o kadar kolay ve akışında ilerliyor ki bu sayede çalışırken daha motive olabilirler. Onları ne yaparlarsa yapsınlar bir şekilde her yerde bir zorluk bekliyor olacak. Öğrendiğim bir şey var; zorlukları engel olarak görmeyi bıraktığım an her şey yerli yerine oturmaya başladı benim için. Çözümleyebilmek, bunu için bir adım atabilmek, çok değerli bir durum. Vazgeçmemek, bulunduğun şartlarda vazgeçmeden mutlu olabileceğin bir ortam yaratabilmek çok kıymetli. Ve tabii ki çok çalışmak.Röportaj: Kaan MeriçBasketbolYükseliş13/11/2020 - 15:28BasketbolEfsane02/11/2020 - 00:21BasketbolGeleceğin yıldızları #4028/10/2020 - 13:17
ebrar karakurt voleybol okulu: e futbol turnuvası, emre can haberleri türkiye : #e bilet basketbol, #el salvador maçı
eastern suburbs fc. sunshine coast wanderers
Karşıyaka'da Ustaoğlu ve Sarıca ile yola devam
e futbol live
Alanya’da puanlar 1-1 paylaşıldı! Beşiktaş 3.’lük iddiasını kaybetti - A Haber Son Dakika Spor Haberleri
ekvador milli takım
Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü Jose Mourinho’dan çarpıcı sözler
e spor haber
Etnospor’da İzlanda milli güreşi tanıtıldı - Diğer Haberleri
ebrar karakurt voleybol okulu
Fenerbahçe'de yeniden Joaquin Correa!
e spor maç sonuçları
Gaziatep FK, Selçuk İnan'la yola devam ediyor - Gaziantep FK Haberleri