Selçuk İnan: ''Ana hedefimiz iyi futbol''
Bisikletİspanya TuruUtrecht’ten Madrid’e La Vuelta RehberiTarafındanEurosport TürkiyeYayınlandı 19/08/2022 - 13:11 GMT+3La Vuelta’nın hikâyesi son yıllarda hiç değişmedi. Roglič’in yazı yine istediği gibi geçmedi ve İspanya’ya sezonu toparlamaya geliyor. Carapaz,can sport masa tenisi raketi Evenepoel, Yates ve Hindley ise bu yoldaki en büyük rakipleri.Primoz Roglic, au centre, entouré de quatre de ses principaux challengers, de gauche à droite : Simon Yates, Richard Carapaz, Remco Evenepoel et Jai Hindley - Vuelta 2022Görsel kaynağı: Marko PopovicBisiklet son yıllarda çok değişti.Bu değişimin öncüsü olan, her türlü beceriye sahip yeni nesil yıldızlar en çok da büyük turların koşuluş tarzını değiştirdi. Pogačar ve Vingegaard finişten kilometrelerce uzaktan birbirlerini yoklarken van Aert, van der Poel ve Pidcock gibi bisikletçiler de 21 etabın tamamına saldırmaya başladılar. Bunun bisiklete bolca getirisi olduğu gibi götürüsü de oldu. Her etabın ‘tahmin edilemez’ olarak etiketlenmesi kaçınılmaz olarak tahmin edilebilirliği getirdi ve yıllardır yüzü aşkın kişinin kazanma şansının olduğu söylenen bu sporda konuştuğumuz isimlerin sayısı bir hayli azaldı. Önümüzdeki La Vuelta’nın start listesi ise yeni nesil yıldızlardan uzak, geleneksel tarzda bir büyük tur izleyeceğimizi gösteriyor. Fransa Turu’ndaki uzay takımları ve kategori dışı bisikletçiler buraya gelmezken Valverde, Nibali, Quintana, Landa ve Froome gibi geçmişin birçok yıldızı İspanya’da yarışacak.İspanya Turuİspanya Bisiklet Turu | 1. Etap00:00:10|19/08/2022 - 18:46Parkur:La Vuelta’nın Hollanda’dan başlamasıyla ilk kez bir sezonda üç büyük tur birden kendi ülkelerinin dışında başlamış olacak. İlk etap, büyük turlarda üç sezondur görmediğimiz takım zamana karşı ve Utrecht çevresinde 23 kilometrelik bir parkur var. Genel klasmanda büyük farklar oluşmasa bile bir cuma akşamı bisikletin unutulan disiplinini yeninden hatırlamak, aynı makinenin parçalarıymış gibi kusursuz çalışan takım arkadaşlarını izlemek için güzel bir şans.İkinci ve üçüncü etapların Danimarka’daki iki güne benzediği söylenebilir. Son kilometrelerdeki sprint heyecanına dek, rüzgâr beklemek ve yarışı selamlayan Hollanda seyircisini izlemek dışında yapılabilecek fazla bir şey yok.Dinlenme ve aktarma gününün ardından yarış Vitoria-Gasteiz’e, Bask bölgesine geliyor. Üç senedir Roglič’in hiç kaçırmadığı, yokuş yukarı sprintle biten o etap profili bu sene dördüncü etapta. Beşinci etapta ise finişin, Vuelta’nın sıklıkla kullandığı Alto del Vivero parkurundaki iki turla yapılacağı Bilbao’ya gidiyoruz. Çok benzer etapları 2011’de Igor Anton solo kaçarak, 2016’da Jens Keukeleire 40 kişilik bir grupta sprintle kazanmıştı. Beşinci etap olması sebebiyle kırmızı mayoyu giymek isteyen bolca bisikletçi olacaktır ve bir atakçının kazanma ihtimali yüksek.Sıradaki etapta peloton Cantabria’ya geçerken yarışın ilk zirve finişini izleyeceğiz. 12 kilometre, %6,5 ortalama eğimli Pico Jano tırmanışının ortalama eğimi kulağa fazla gelmese de ortasındaki düz bölümü attığımızda gerçek zorluğu ortaya çıkıyor. Kırmızı mayonun bulunduğu takıma göre kaçış zaferi de izleyebiliriz, genel klasman favorileri de yarışabilir. Parkur direktörü Fernando Escartin’e göre, Pico Jano’da olmasa bile kaçış en kötü ihtimalle bir sonraki etapta ilk zaferini alacak. Finişe 65 kilometre kala geçilecek birinci kategori tırmanış dışında parkur düz. Profil, sprinterler için zorken genel klasman adayları için de kolay.Hafta sonu etapları için Asturias’a geçerek La Vuelta’nın kimliği olan duvar tırmanışlara başlıyoruz. Gün boyu iniş çıkışın olduğu sekizinci etabın sonu Colláu Fancuaya’da. Tırmanış 10 kilometre uzunluğunda, ortalama eğimi %8,5 ve son kilometrede %17’lik bir rampa var. Kuzey İspanya’daki son etap Les Praeres tırmanışında sona erecek. Vuelta en son dört yıl önce buraya uğramış, Simon Yates etabı kazanarak kırmızı mayoyu sırtına geçirmiş ve Madrid’e kadar taşımıştı. Sadece dört kilometre uzunluğunda olmasına rağmen %13’lük ortalama eğimi, 15 dakikayı aşan bir tırmanış süresi olacağı anlamına geliyor. Kırmızı mayo adayları için kötü gün geçirmeye izin yok.Dinlenme gününde yarış kafilesi ikinci bir uçak yolcuğuyla Akdeniz’e, takımların kış aylarındaki en popüler kamp bölgelerinden olan Alicante’ye gidecek. Salı günü, 30 kilometrelik parkurda yarışın tek bireysel zamana karşısı koşulacak. Parkurun teknik olmaması ve tırmanışların bulunmaması zamana karşı uzmanları için büyük şans.Tabernas Çölü’ne doğru ilerleyen 191 kilometrelik 11. etap, bisikletçiler için sıcakla mücadele günüyken seyirciler için siesta fırsatı. Finiş noktası bir burun üzerinde olduğundan rüzgâr burada sık sık etkili oluyor, belki son bölümde echelon denemeleri görebiliriz. 12. etap Málaga ve Marbella gibi Endülüs sahil kentlerini boydan boya geçip son bölümde Peñas Blancas tırmanışına kıvrılıyor. 19 kilometrelik tırmanışta, %6,7 ortalama eğim bulunuyor. Montilla’da yüksek ihtimalle sprintle bitecek 13. etap, hafta sonunun sert tırmanışları öncesi aktif dinlenme günü. Cumartesi, Sierra Nevada sıradağlarındaki iki etaptan ilki var. Düzensiz eğim değerleriyle günün zirve finişi Sierra de la Pandera, atak yapmak için çok uygun bir tırmanış.Haftanın son etabı aynı zamanda yarışın kraliçe etabı. Alto del Purche; ortasındaki iniş bölümüne rağmen 9 kilometre, %7,6 ortalama eğim değerine sahip. Hoya de la Mora ise yarışın Alberto Fernandez zirvesi ve 19 kilometre, %8 eğim değerinde. Tam gaz yarışılırsa saniyelerin değil, dakikaların ölçüleceği bir etap.Peloton, dinlenme gününü motorsporları pistiyle tanınan Jerez’de geçirecek. Haftanın ilk etabı Sevilla’nın hemen dışında bitecek ve hem sprinte hem de son bölüm ataklarına gidebilecek bir profil var. 17. etap ise klasik bir kaçış günü. Genel klasman için çok daha kritik günler olduğundan sondaki ikinci kategori tırmanış için hiçbir takım gün boyu pelotonda çalışmayacaktır.18. etapta iki kez tırmanılacak Alto de Piornal, yokuş zamana karşısı için güzel bir tırmanış olsa da ataklara hiç uygun değil. 13 kilometre, %5 ortalama eğime sahip. Enric Mas’ın uzun mesafeden atak yapıp yakalanacağı, ardından bütün favorilerin çizgiyi birlikte geçtiği bir etaba benziyor.Madrid dışındaki son iki etap, La Vuelta’nın geçen sene deneyip çok başarılı olduğu yeniliğin devamı niteliğinde. İkisi de ilk haftaya konulduğunda önemli farklar yaratmayacak etaplar ama son haftaya konulduğunda sporcuların kaybedecek bir şeyi kalmadığından uzun mesafe ataklarla keyifli etaplar izliyoruz. 19. etapta, ikinci kategoriden Puerto del Piélago’nun bulunduğu parkurda 62 kilometre uzunluğunda iki tur atılacak. 20. etap ise genel klasmanın dağıldığı, Miguel Ángel López’in sinirlenerek yarışı bıraktığı geçen senenin finaline çok benziyor. Bu etapta bacaklarınızın gücü kadar taktiksel ve sayısal alanda avantajlı olmak da önemli. Buraya birden fazla genel klasman adayıyla giren takımların büyük bir avantajı olacak.Son gün yine Madrid’deyiz. Sezonun son büyük turunu bitirenlerle 96 kilometrelik bir kutlama sürüşü, ardından da sprint.Favoriler:Hayatlarımızın aniden değiştiği ve kendimizi baskı altında hissettiğimiz zamanlarda rutinlere sarılırız. Rutinleri, sanki eski yaşantımız devam ediyormuşçasına sürdürmek bizi güvende hissettirir. Roglič'in Vuelta serüveni de artık bir rutinden başka bir şey değil. Onun Fransa'dan hayal kırıklığıyla ayrıldığı bütün o yazları hatırlıyoruz. Hepsinin ardından İspanya'ya geldi, Fransa'daki kötü hatıralarını bu ülkede unuttu. Bu yaz da yarışı takım arkadaşı kazanmış olmasına rağmen Roglič mutlu bir temmuz geçirmedi. Ekimde 33 yaşında olacak ve çok istediği o Fransa Turu’nu kazanma ihtimalinin günden güne azaldığının farkında. Buna karşın, bu durumu değiştirmek adına yapabileceği bir şey de yok. Onun ayak izleri sayesinde yolunu bulan bir Slovenyalının kendisinden daha iyi olduğunu Roglič de biliyor olmalı. Bu yüzden, o da bir kez daha kendini en güvende hissettiği yere döndü. Aradan geçen yıllara rağmen ona her zaman kucak açan La Vuelta’ya.Roubaix etabında yaptığı kazadan dolayı bisiklet üzerindeki antrenmanlarına sadece iki hafta önce başlayan Primož Roglič, üç senedir bu yarışı kazanıyor olmasına karşın mutlak favori değil. Sakatlığını ne oranda atlattığı, cevabını henüz kimsenin bilmediği ve muhtemelen yarışın kaderini belirleyecek soru. Eğer tamamen sağlıklıysa Roglič’in bu yarıştaki ‘hedef adam’ olacağını söylemekte sakınca yok. Hem zamana karşıda hem de tırmanışlarda zaafı olmayan tek genel klasman adayı o. Fakat sırtı onu hala zorluyorsa kaotik bir yarış bizi bekliyor olabilir.Bu yarışın en güçlü takımı INEOS Grenadiers, Richard Carapaz ve ona yardım etmekle görevli gençlerden oluşuyor. Carapaz son tırmanışta kaybettiği Giro’dan bu yana sadece Polonya’da yarıştı, orada da göze çarpan bir performansı olmadı. Bir numaralı tırmanış domestiği Pavel Sivakov ise çok formda. Geçtiğimiz haftalarda San Sebastian’ı ikinci bitirdi, Burgos Turu’nu ise kazandı. Sezonun formda bir başka ismi de Carlos Rodriguez. İspanya şampiyonu, Sivakov’a yardım ederek San Sebastian ve Burgos’u ilk beşte tamamlarken Ayuso’yla birlikte yeni İspanyol neslinin bayrağını taşıyor. Plapp, Turner, van Baarle, Geoghegan Hart ve Hayter; takımın kadrosunu tamamlayan isimler.Clasica San Sebastian’ı kazanan Remco Evenepoel, bu yarışa yüksek beklenti düşük tecrübeyle geliyor. 30 kilometrelik zamana karşıda rakiplerinden çalacağı farkı üç hafta boyunca uzun tırmanışlarda, teknik inişlerde ve patlayıcı yokuşlarda koruması gerekiyor. Patrick Lefevere de genç bisikletçisine güvendiğini ama bilinmezlerin çok fazla olduğunu söyledi. Quick-Step patronunun da belirttiği üzere, Evenepoel’un Vuelta performansını öngörebilmemizi sağlayacak bir emsal yok. Çok iyi de olabilir, çok kötü de.Fedaia’daki unutulmaz atağıyla Giro d’Italia’yı kazanan Jai Hindley, ilk kez bir büyük tura favorilerden biri olarak geliyor. Ortak lider oldukları Sergio Higuita’nın güçlü olduğu kısa ama sert yokuşlarda Hindley zorlanıyor, Sierra Nevada gibi uzun tırmanışlarda ise Higuita zorlanıyor. Bora bu yarışı kazanmak istiyorsa aynı Giro’da yaptıkları gibi rakiplerini şaşırtıp sayısal üstünlüğünden yararlanmalı. Simon Yates’e ikinci Vuelta zaferini kazandırmak isteyen BikeExchange, Commonwealth oyunlarından Matt White özel seçkisi bir kadro getirmiş gibi. Ekip; Yates, Craddock ve altı Avustralyalıdan oluşuyor. Tırmanışları kontrol etmek için yeterince güçlü değiller ve Yates’in çoğunlukla tek başına savaşması gerekecek. Kazasız ve hastalıksız bir büyük turda onu izlemenin keyfini uzun süredir yaşayamıyoruz. Eğer şanssızlıklardan kaçınırsa yarışa heyecan katacağı kesin.Pogačar’ın planlarında değişikliğe gitmesiyle Emirates’te sahne João Almeida ve Juan Ayuso’ya kaldı. Almeida Burgos Turu’nda bir etap kazandı ve formda gözüküyor ama Vuelta karakter özellikleri olarak ona uygun bir yarış değil. Tek bir zamana karşı var, tırmanışlar da onun için biraz zor. 19 yaşındaki Ayuso ise şimdiye dek hiç büyük tur koşmadı. Katalunya’yı beşinci, Romandie’yi dördüncü bitiren İspanyol’dan beklentiler büyük ve 2028’in sonuna kadar takımıyla sözleşmesi bulunuyor. Bu yaşta üç haftalık bir yarışta başarı beklemek gerçekçi olmadığından üzerinde baskı yok. Klişe tabirle, ya kazanacak ya öğrenecek.Mikel Landa, Giro’yu üçüncü tamamlayarak uzun süre sonra ilk defa istikrarlı bir genel klasman performansına imza atmıştı. Bu yarışın tırmanış profilleri ve tek zamana karşı barındırması ona uyduğundan yine podyuma çıkabilir. Bahrain Victorious’un ikinci lideri Gino Mäder ise geçen senenin beşincisi. Son aylarda çok formda olmasa da genel klasmanın yukarılarında kalmanın stratejik olarak bu kadar önemli olduğu bir yarışta takımı onu da koruyacaktır. Son büyük turlarını koşan Alejandro Valverde ve Vincenzo Nibali, geçtiğimiz yılın ikincisi Enric Mas, etap için gelen Julian Alaphilippe, tramadol sebebiyle Fransa Turu’ndan diskalifiye edilen Nairo Quintana, kullanımına izin verilmeyen bir ilacın dağıtımında yer aldığı şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra yarışmaya dönen Miguel Ángel López, Tour’dan kazayla ayrılan Ben O’Connor, 2020’nin üçüncüsü Hugh Carthy ve bir başka etap avcısı Thibaut Pinot; Vuelta’nın öne çıkan tırmanışçıları.Sprinterler ve Yeşil Mayo:Valverde, Mollema, Froome ve Roglič’in beklemediğiniz bir ortak noktası var. Bu isimlerin hepsi, daha önce La Vuelta’da yeşil mayoyu kazandı. Yarışın sprint-tırmanış dağılımı hiçbir yıl dengeli olmadığından genel klasmancıların yeşil mayoyu da kazanması İspanya topraklarında artık normal. Hatta 2020’de bu klasmanın ilk beşini Roglič, Carapaz, Dan Martin, Carthy, Guillaume Martin oluşturuyordu ve yarışta iki etap kazanan Pascal Ackermann ancak altıncı olabilmişti.Geçen sene puan sisteminin değişmesiyle yeşil mayo Jakobsen’e gitse de ikinci olan yine Roglič’ti. Yarışa az sayıda sprinterin gelmesi, benzer bir durumu bu sene de yaşatabilir. Bu yarışa güvenilir bir sprint treniyle gelen sadece bir takım varken üst seviye sprinterlerin sayısı da çok az.Quick-Step’in genel klasman hedefli bir kadroyla gelmesi, kaçışı kontrol etme ve sprinti hazırlama sorumluluğunu Alpecin Deceuninck’e yüklüyor. Tim Merlier, dirsek sakatlığı sebebiyle şimdiye dek hedeflediği sezonu koşamadı ama tamamen iyileşmiş görünüyor ve önünde üç büyük turun tamamında etap kazanan bisikletçiler arasına girme fırsatı var. Onun en büyük sorunu, yarışın ilerleyen günlerinde gücünü korumak olacak. Şimdiye dek iki büyük turda yarıştı, 10. etabın sonrasını hiç göremedi.Büyük turlarda istediği şansı bulamadığı için Bora’dan ayrılan, Quick-Step’te yine istediği yarışlara götürülmeyen ve eski takımına geri dönen Sam Bennett artık dünyanın en hızlı sprinteri değil. Lakin bu yarış geri dönüş yapması için oldukça uygun bir ortama sahip. Güçlü rakiplerin sayısı az, baskı yüksek değil. Onun en büyük sorunu takımın ikiye bölünmüş olması. Yarışa dört tırmanışçı getirdiklerinden ona yardımcı olacaklar van Poppel, Koch ve Mullen olacak.Genel klasman takımlarında sprint kovalayacaklardan biri de Pascal Ackermann. Çok kötü geçen sezonu Polonya Turu’ndaki performansıyla biraz olsun toparlayan sprinterin şanssızlığı, geçtiğimiz Pazar ülkesindeki Avrupa Şampiyonası’nda kaza yapması oldu. Buradaki başarısı da kendini ne kadar toparlayabildiğine bağlı olacak. Eğer kaza öncesi seviyesine dönerse agresif domestiği Molano’yla birlikte sprintlerde iddialı olacaklardır.Avustralya’nın yeni sprinteri Kaden Groves, bu yarışta seviye atlayabilecek bir isim. Onun da en büyük sorunu takımının Yates etrafında toplanmış olması. Ethan Hayter ve Mads Pedersen ise La Vuelta’ya van Aert’ın boşluğunu doldurmaya geliyor. Gerek sprintle gerek kaçışla etap kazanabilecek yetenek çeşitliliğine sahipler.La Vuelta, zirvedeki sporcuların genellikle takvimlerine işaretlediği bir yarış değil. Buna rağmen, geçmişe dönüp baktığımızda sıkıcı geçen Giro ve Tour’ların sayısı hayli fazlayken sıkıcı bir Vuelta hatırlamak kolay değil. Diğer büyük turların aksine La Vuelta’nın üç haftalık bütünlüğü biraz daha az ve her etap ayrı bir yarışmış gibi koşuluyor. Patlayıcı yokuşlar, televizyona uygun parkurlar ve birbirine yakın seviyedeki genel klasman kadrosuyla bu sene de keyifli bir yarış bekleyebiliriz.Venga venga venga!Yazan: Emre Köseoğluİspanya Turuİspanya Bisiklet Turu (Vuelta a España) - Tanıtım00:01:07|12/08/2022 - 04:27BisikletDavide Piganzoli, Tour of Antalya şampiyonu11/02/2024 - 20:15BisikletDavide Piganzoli, Tour of Antalya’da kraliçe etabı kazandı10/02/2024 - 17:06
canlı skor tff lig: canlı maç izle azerbaycan, canli skor fl : #canl skor u23, #canlı skor derbi
canlı skor biz
Futbolun zarif yüzü: Toni Kroos
canl maç analizleri
Toprak Razgatlıoğlu, Çekya'daki ikinci yarışı da kazandı! Rekora 1 galibiyet... - Motor Sporları Haberleri
canli maç sonuçlaneski site
Galatasaray transferde Süper Lig rekoru kırabilir - Tüm Spor Haber Galatasaray
campbell trabzonspor
İşte Abdullah Avcı'nın yeni transfer hamlesi! Japon yıldız için ilk temas kuruldu... - Trabzonspor (TS) Haberleri - Spor
canl maç sonuçlan net iddaa
TFF Başkan adayı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun vaadi salondaki herkesi şaşırttı! "Eğer seçilirsem..."Futbol
can sport masa tenisi raketi
Yapay plasenta, prematüre bebekler için kurtarıcı mı? - Son Dakika Dünya Haberleri