Avrupa Şampiyonası'ndan 3 madalya ile döndüler

fransa kadın basketbol ligi football maçt çizgi final 4 2016 euroleague2024-09-29 • 1:39

HentbolFloransa,ıoğluÖzelRöportajıfransa polonya maçı canlı yayın Van Gogh, Tolkien ve Hentbol - Harun Hacıoğlu Özel RöportajıTarafındanEurosport TürkiyeGüncellendi 17/10/2022 - 19:50 GMT+3A Milli Hentbol Takımımız ve Beşiktaş’ın yıldız ismi Harun Hacıoğlu’yla Ankara’da başlayıp Beşiktaş’a uzanan kariyer hikayesinden konuşurken kendimizi bir anda Floransa sokaklarında Rönesans döneminde gezinirken bulduk.Harun HacıoğluGörsel kaynağı: EurosportRöportaj ve Düzenleme: Kağan Erdoğan A Milli Hentbol Takımımız ve Beşiktaş’ın yıldız ismi Harun Hacıoğlu’yla konuştuk. Ankara’da başlayıp Beşiktaş’a uzanan kariyer hikayesinden başlarken kendimizi bir anda Floransa sokaklarında Rönesans döneminde gezinirken bulduk. Fakat sohbetimiz bunlarla sınırlı kalmadı: Tolkien’in uçsuz bucaksız evreni, gitarın altı teli ve sporun psikolojik tarafı... Harun Hacıoğlu yalnızca başarılı bir sporcu değil – bir müzisyen, bir sanatsever ve çok daha fazlası. Yani bu röportaj da yalnızca bir spor röportajı değil. Hentbol"Bugünün seyircileri yarının sporcuları olabilir" - Halil İbrahim Öztürk ile Özel Röportaj01/04/2024 - 18:07Öncelikle tebrik ederek başlamak istiyorum. İslami Dayanışma Oyunları’nda milli takımımızın ikinciliğiyle gurur duyduk. Oyunlar sizin için nasıl geçti?Zorlu bir süreç geçirdik. Uzun bir süre kamp yaptık, öncesinde Akdeniz Oyunları için toplanmıştık. Kulüpte benim sezonum 1 Haziran’daki kupa maçlarıyla bitti. Ertesi gün eve gelmeden kampa başladım ve üç aylık hiç bitmeyen bir kamp dönemi oldu. Fiziksel ve psikolojik anlamda zorlayıcı bir süreç yaşadık. Bu süreçte iyi bir takım uyumu yakaladık, madalyanın kazanılmasında bu uyum önemliydi aslında. Takımda sakatlanan çok fazla kişi oldu, oyunlarda bile kadroda olup gitmesi gereken arkadaşlarımız oldu. Ama bu şanssızlıklara rağmen final oynamak ve ikinci olmak çok büyük bir başarı. kazanmaya da çok yaklaştık. Ülkemiz adına önemli bir başarı elde ettik. Erkek hentbolu için önemli. Kadınlarda şampiyon olmamız da tarihte bir ilkti ve çok değerli bir başarı.Bu madalya gelecek jenerasyonların hentbolu daha ileriye taşıması için bir basamak olabilir mi? Federasyonu nasıl görüyorsunuz, altyapı çalışmaları nasıl ileriyor?Olabilir, buradan her türlü yukarıya sıçrama olabilir. Yapılanma olarak da organizasyonel olarak da elimizde bu fırsat var. Yalnızca federasyon içinde değil fakat kulüpler içerisinde de bu olanaklar var. Ankara, Göztepe, ligde gol krallığı ve Beşiktaş; sizin hikayenizdeki yükseliş basamaklarını görmek hiç zor değil. Hentboldaki yolculuğunuzu anlatır mısınız?Hentbola başladığımdan itibaren çok yoğun bir antrenman temposu içine girdim çünkü annem de babam da hentbolcu. Babamın bizi antrenmana götürüp getirmesi bir yerde her zaman hentbolun konuşulması anlamına geliyor. Arabada, evde, evden çıkarken bile hentbol vardı benim için; sadece okulda konuşmuyorduk. Yani profesyonelliğe ilk adımı ailemle attım. Sanırım 2014olması lazım, birinci ligde Çankaya Belediyesi’nin sol kanadında bir açık oldu. Secaattin Hoca bir maçlık Harun gelsin bir bakalım dedi. Maç kritikti çünkü kaybetme durumunda ligden düşecektik. Bana güvendiği bu kadar kritik olan maçta çok iyi oynadım. Zaten o zamanlar çocuğum, diye savunma da beni bıraktı ve şut çekmem için bıraktı açıkçası. Kaleci kurtarır nasıl olsa acemi diye düşündüler muhtemelen. Fakat ben o maçta 13 şutla 11 gol attım ve biz bir sayıyla Gençlerbirliği’ni yendik. O zaman işin profesyonelliğe gideceğini anladım.Daha sonra Kasim Kamenica’yla çalıştık, çok şey kattı bana. Dört sene Göztepe’de taraftar desteğiyle oynadık. Taraftar desteğiyle oynamak olsun, Göztepe’de olmak olsun yine çok şey öğrendim ve gol kralı olduğum sezonun sonunda Beşiktaş’a geldim. Beşiktaş tamamen farklı bir camia, Türk hentbolunun zirve noktası. Burada oynamak tüm türk sporcuların hayali. Kaç yıldır herkes burada olmak istiyor. Burada olabildiğince profesyonelleşip daha sonra Avrupa’da oynama hayalim var. Beşiktaş, Türkiye’de hentbolun zirvesi tabii ki ama bir üst basamakta, Avrupa’da zorlandığımızı görüyoruz. Tek takımın domine ettiği bir lige sahip olmaktan kaynaklı mı bu sizce? Spor Toto’nun iki sezon önceki şampiyonluğu, rekabet ve daha sonra Avrupa başarıları anlamında lige neler katabilir?Geçtiğimiz sezon namağlup şampiyon olduk. İkinci maçta sadece bir beraberlikle sezonu bitirmiştik. Ama bir önceki sene sadece bir puanla Spor Toto’ya kaptırdık. Bu şampiyonluktan sonra diğer takımlar da yatırım yaptı, çünkü onlar da kazanabileceklerini düşünmeye başladılar. Bu rekabetin ligin seviyesini yukarı çekeceğini düşünüyorum.Beşiktaş’ta ligi domine ederken Avrupa’da görece daha kötü sonuçlar alma trendini kırmaya çalışıyoruz. Beşiktaş her zaman daha düşük bütçelerle, Avrupa’nın büyük takımlarla rekabet etmeye çalışıyordu ve maç da kazanıyordu. Avrupa’da bütçeler çok yüksek, bunun yanında hentbol kültürü çok oturmuş. Ancak Türk hentbolu olarak da yakın zamanda bir atılım yaparak onlara yaklaşmaya çalışacağımızıdüşünüyorum. Hentboldan veya hentbolun dışında spor hayatınızdaki idolünüz kim?Hentbolda Timur Dibirov ve Uwe Gensheimer var. Dibirovu fiziksel özellikleriyle kendime benzetiyorum, çünkü hentbolda fiziksel özellikler bir ihtiyaç gibi: boyu uzun oyuncular güçlü oyuncular daha çok öne çıkıyor. Ama Dibirov fiziksel olarak daha küçük olmasına rağmen sahada yaptıkları çok etkileyici. Uwe’nin ise atış çeşitliliği ve oyun zekası çok üst düzey. Genel olarak spor içerisinde Kobe’yi örnek alıyorum. Mental seviyesi bambaşka, çalışmayı bu kadar çok seven başka bir oyuncu var mı bilmiyorum. Antrenmandan iki saat önce salona gelmek ve antrenmandan bir saat sonra ekstra işler yapacak kadar çalışmayı sevmek…Hentbolda golü koklama olayı var diyebilir miyiz? Golcü karakterinizin yanında bir maçta 16 gol attığınızı görünce bunu özellikle sormak istedim.Ben sol kanatta pası alarak oynayan bir oyuncuyum. Biraz da takım arkadaşlarımın yaptıklarıyla gol üretebiliyorum yoksa şansım kısıtlı. Takım arkadaşlarımın yaptığı iyi işler sayesinde gol atabiliyorum ya da iyi bir savunma yapabiliyoruz ki ben hızlı hücuma çıkıp gol atabiliyorum. Biraz daha takım oyuncusu olmaya yönelik bir mevki bizimkisi. Orta oyun kurucuda golü koklamak için biraz daha şans var ama ben takımla berber üretken oluyorum. Tabii ki benim için de golü koklamak yok değil, ekstra işler yapıyoruz bazen. Bir top çalma olabilir, kat etmeler olabilir. Maç içinde topun geleceğini, o şutu çekeceğimi ve golü atacağımı hissederek oynuyorum. 16 gol attığım maçta da takımım beni çok besledi. Gerçekten güzel paslar geldi. Yedi metre attım hızlı hücum bitirdim ve takımla beraber 16 gole ulaştım. Tabii ki sporda teknik, taktik ve fiziksel kısım çok önemli. Ancak olayın psikolojik tarafı hakkında neler düşünüyorsunuz? Zihinsel taraf için atrenman yapıyor musunuz?Evet, yapıyorum. Aldığım dersler var. Psikolojik dayanıklılık, farkındalık için psikologla çalıştım. Sporda psikoloji bence çok önemli. Oynadığınız oyununun yüzde 60-70’i oluyor bazen. Kaleciyle aranızda daha şut atılmadan gerçekleşen mental bir savaş var ve bunu ben kazanabilirsem şut bir şekilde gol oluyor. Dünyanın en iyi şutunu da atsam kalecinin kurduğu psikolojik baskı nedeniyle bazen kaçabiliyor. Bir süre sonra olay bu psikolojik baskının yönünü değiştirebilmek gerekli. Güçlü kalmak çok önemli.Hentbol dışında da spor sizin hayatınızda çok büyük bir yer tutuyor galiba. Ronnie O’Sullivan’ı da görmüştüm profilinizde.Spor yapmayı izlemeyi seviyorum. Farklı dalları izlemeyi denemeyi seviyorum. Televizyonda bir dizi izlemek yerine spor müsabakalarını takip etmek çok hoşuma gidiyor. Mesela geçen gün Eurosport’ta körling karşıma çıktı ve iki saat körling maçı izledim. Peki spordaki büyük figürler Roger Federer, Ronnie O’Sullivan…Onlarla büyüdüm. Onlar hepimize ilham oldu, yalnızca kendi sporları içerisinde değil. Yavaş yavaş bırakıyor olması beni de çok üzüyor. Federer tenisi herkese sevdiren insan. Mesela Ronaldo ve Messi için de böyle. İnsanın içinde ister istemez bir burukluk oluyor. Sporcular içinde bulundukları topluma dair nasıl bir sorumluluk sahibi sizce? Sosyal medyayı bu toplumsal konularda da fikirlerinizi belirtmek için kullandığınızı gördüm bu noktada görüşünüzü merak ediyorum. Sporcuların, sinema oyuncularının ve müzisyenlerin erişimi çok yüksek olduğu için bunu değerli buluyorum. Görüşlerini dile getirmeleri bu nedenle çok değerli bence, bunların olması gerekiyor. Görüşlerimizi, fikirlerimizi; etik kurallara uyarak dile getirebilirsek bence toplumu bir adım yukarıya taşıyabiliriz. Sizin için hazırladıkları bir sosyal medya paylaşımında gitarlı bir fotoğrafınız ve altında sanata olan ilginizi betimliyen bir yazı vardı. Ama profilinizde sanat konusunda benim dikkatimi asıl çeken Van Gogh oldu, sizin için önemli bir figür mü?Van Gogh benim için sevdiğim ve önemli bir figür. Aynı zamanda sırf Van Gogh değil, resim ve heykelle de ilgiliyim. Mesela Michelangelo, herkes onu Sistine Şapeli’ndeki ressamlığını, Yaratılış’I biliyor ama heykeltraşlığı daha az biliniyor. Sanata genel anlamda bir sevgim var. Ama Van Gogh’un hayat hikayesi benim için çok öne çıkıyor. Tamamen fakirlikle, hiç tanınmamış bir hayatın sonrasında ntihar ediyor. Bir sene sonra kardeşi Teho’da ölüyor. Kardeşinin eşi Johanna da Van Gogh’ün eserlerinin tanınırlığında önemli rol oynuyor. Çok etkileyici bir şahsiyet Vincent Van Gogh benim için. Bir Tolkien değildir ama herhalde…Çok sevdiğim bir yazar. En sevdiklerim arasında. Yarattığı mitoloji, dil, hikaye… Bunlar akılalmaz şeyler Yüzüklerin Efendisi serisinde veya gennel olarak o evrende en sevdiğiniz sahne hangisi?Benim aslında filmlerde değil amamitolojide çok sevdiğim bir sahne var. Silmarillion’da “Sayısız Göz Yaşı Savaşı” olması lazım. Hurin’in bir tepeye çıkıp ışık “Güneş tekrar doğacak!” diye bir sözü var. Bunu yaparken hem ordusunun kaçabilmesi için sahada bir pozisyon yaratıyordu ve kendisini feda ediyordu. Bu sahneyi unutmuyorum. Ama filmlerde ise görsel olarak ve çekim anlamında Pelennor Çayırları Savaşı’nda Rohan’ın gelişi gerçekten çok etkilendiğim bir sahne. Filmlerde bu sahnenin de ötesi çekilmemiştir bence. Rohan’ın Gordor’a yardıma geldiği ve atların hücuma kalktığı sahne…Gitar ve müzik demişken - neler dinliyorsunuz, neler çalıyorsunuz? Klasik gitarla müziğe başladım. Sonra elektroya geçtim ve artık kendi başıma gitarın her türlü gitarı çalabiliyorum. Şu sıralar bateri çalmayı öğreniyorum, biraz biraz ilerledim. Genel olarak müzikle içli dışlı olmayı müzik yapmayı seviyorum. Bana iyi geliyor. Şu sıralar türkçe şarkılar çalıyorum. Gitarla öncesinde daha çok metal çalıyordum Metallica, Queen, Nirvana… Elime aldığım zaman Türkçe parçalar çalıp söylüyorum. Özledim çalmayı. Müzik Teorisi adlı bir kitap okuyorum kendimi geliştirmek için. Rock da dinliyorum, pop da dinliyorum, alternatif rock. Klasik müzik ve opera çok severim - bazen de elektronik müzik dinliyorum. Son dönemde keşfettğiniz bir şarkı var mı, veya en sık dinlediğiniz?Klasikte en çok Wagner dinlemişim ve biraz Coldplay. Müzik ve görsel sanatlar dışında da sevdiğiniz başka şeyler vardır diye tahmin ediyorum. Kitap okumayı ve müze gezmeyi çok severim. Başka ülkelerin, şehirlerin kültürlerini öğrenebileceğim yerleri gezmeyi severim. Şu ana kadar en sevdiğim şehir Floransa oldu. İtalya ve Rönesans’I görebilmek gerçekten çok harika. Floransa’da Medici ailesinin katkıları varRönesans’ın ortaya çıkmasında. Roma, Milano çok güzeldi; Venedik çok karmaşıktı Google Haritalar çalışmıyor sokaklar arasında kayboluyorsunuz. Floransa’da karşınızda gördüğünüzde sizi en çok etkileyen eser hangisiydi? Uffizi’de Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu’nu gördüğümde çok etkilendim. Çok hoştu, bir 10 dakika kadar izledim, inceledim. Uffizi Galerisi’nde zaten harika eserler var, Michelangelo’nun Caravaggio’nun eserleri var. Sanatın içinde olmayı seviyorum açıkçası. Maç gezileri sizin için iyi oluyor o halde?Evet kesinlikle, bir keresinde Moskova’daydık fakat şehrin en kuzeyinde konaklıyorduk. Daha önceden duymuştum şehrin iyi bir yer altı ulaşım hizmeti olduğunu, ben dedim gezeceğim çıkıyorum. İki arkadaşımı aldım ve trenler arası dört beş aktarma yaparak Moskova’da dolaştık. O yüzden gezmeyi ve yurt dışı maçlarını seviyorum. Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Ben teşekkür ederim, görüşmek üzere. Hentbol"Hentbol, fiziksel ve görsel olarak sevilebilecek bir spor" Emre Can Kara - Özel Röportaj16/05/2023 - 18:57Tokyo 2020Tokyo 2020 - France ile Russia - Hentbol – Olimpiyatların Önemli Anları00:03:21|08/08/2021 - 16:01Tokyo 2020Tokyo 2020 - Norway ile Sweden - Hentbol – Olimpiyatların Önemli Anları00:04:52|08/08/2021 - 09:28